Polisiyede kadın dedektifler: Önceki yazımda suçlunun peşindeki erkek dedektiflerden bahsetmiş, sıranın kadın dedektiflere de geleceğini söylemiştim. Şimdi sıra onlarda…
İngiliz polisiye yazarı P.D. James’in Kadınlara Göre Değil adlı romanının baş kahramanı, özel dedektif Cordelia Gray’dir. Cordelia, dedektifliğin kadınlara göre bir iş olmadığı yönündeki baskılara maruz kalsa da bildiği yoldan dönmez ve dedektifliğin kadınlara göre de bir iş olduğunu ispat eder.
Agatha Christie’nin Jane Marple (Bayan Marple)
Kadın dedektifler denilince akla ilk gelen kahraman, Agatha Christie’nin Jane Marple’ıdır. Küçük bir köyde yaşayan, örgü örmeyi çok seven, çevresindeki dedikodulara kulak kabartan bu taşralı yaşlı kız, tek silahının konuşmak olduğunu söyler. İnsanlarla çene yarıştırarak, resmî polislerin anlamakta başarısız kaldıkları ipuçlarını ve kanıtları yorumlayarak suçluyu ortaya çıkarır.
Amelia Peabody de düşüncelerini kullanarak suçluyu ortaya çıkaran kadın dedektiflerdendir. O da Bayan Marple gibi meslekten gelen bir polis veya özel dedektif değildir. Elizabeth Peters’ın bu kahramanı, Mısır’daki antik kazı yerlerinde dolaşır ve genelde arkeoloji dünyasındaki suçlar üzerine yoğunlaşır.
Sue Grafton’ın Kinsey Millhone’u daha ziyade sigorta, kaçakçılık ve sahtekârlık olayları üzerinde çalışır. Başına buyruk, çocuksu bir karakterdir. Jane Marple’ın olgunluğu, Amelia Peabody’nin entellektüelliği onda yoktur. Tipik bir Amerikan polisiyesi kahramanı gibi pragmatisttir. Aynı özelliği Val Mc Dermid’in özel dedektifi Kate Branigan’da da görürüz.
Tami Hoag’ın Elena Estes’i çizgi dışı bir kahramandır. Ruhsal sorunlarıyla boğuşur, erkek polisler tarafından sürekli dışlanır. Bir suçlunun peşindeyken sadece beyin gücünü kullanmaz. Karşısına çıkanları hırpaladığı da olur.
Kadın dedektifler içinde en popüler olanı, televizyon dizisinin de etkisiyle, Jane Rizzoli’dir. Tess Gerritsen’in Boston Polis Teşkilatı’nda görevli bu kahramanı, arkadaşı adli tabib Maura Isles’la tehlikeden tehlikeye atılır.
Nora Roberts, kadın dedektiflerin serüvenlerini geleceğe taşıyan bir yazardır. Kahramanı Teğmen Eve Dallas’ın maceraları, 2058 yılının New York’unda geçer ve bilim kurgu edebiyatının özelliklerini de taşır.
Türk polisiyesinde kadın dedektiler
Polisiye edebiyatımızda da kadın dedektiflerle karşılaşırız. Çağan Dikenelli’nin Melek Teyze karakteri bunlardan biridir. Gözü, kulağı her yerde olan ve sık sık şirretleşen bir kahramandır.
Esra Türkekul’un Kapalı Çarşı Cinayetleri’ndeki turist rehberi karakteri Berna, dertleriyle, sorunlarıyla içimizden birisidir. Sibel Köklü’nün Rüya Keskin’i ve Verda Pars’ın Misli Perin’i gibi asıl mesleği gazetecilik olan dedektiflerimiz de vardır. Bu kahramanlar, suçu aydınlatmaya bireysel çabalarla girişirken Piraye Şengel’in kahramanı, Ayçöreği Dedektiflik Bürosu dedektifi Azade, ortağı Servet’le çalışır. Ayşe Erbulak’ın Hafiye Karılar üçlemesinden Meral ve Zeynep karakterleri de çözümü birlikte ararlar.
Okuyucu, kadın dedekiflerin egemen olduğu dünyaya nüfuz edebildiği takdirde dedektifliğin kadınlara göre bir iş olduğunu kolayca anlayabilecektir.
Suç Kraliçeleri
Söz açılmışken, polisiyenin Altın Çağ döneminin Suç Kraliçeleri diye nitelendirilen yazarları Margery Allingham, Agatha Christie, Dorothy Sayers ve Ngaio Marsh’ın polisiye kaleme almanın da sadece erkelere özgü olmadığını yıllar önce kanıtladıklarını hatırlatalım.
Suphi Varım
Yazar:
En Son Yazıları
- Polisiye edebiyat19 Şubat 2015Polisiyede kadın dedektifler
- Makale10 Ocak 2015Suçlunun Peşindekiler