Ayla Koca'yla Röportaj 2

Ayla Koca’yla Röportaj

    Polisiye Durumlar: Merhaba Ayla Hanım. “Seher’in Kurdu”  adlı son romanınız geçtiğimiz günlerde  yayınlandı. Bu kitabınızın yazılma ve yayınlanma serüveninden kısaca söz eder misiniz?

Seher’in Kurdu romanım her zaman yazmak istediğim ama yazar olarak biraz daha olgunlaşmayı beklediğim bir konuydu.  Bir buçuk yılda oluşan bir kurgusu olsa da  uzun zamandır ufak ufak not aldığım ve araştırdığım bir hikayenin okuyucuya kavuşmasıdır ki umarım okuyucu da okurken olgunlaşmış cesur bir kalem, tanıdık ve olası olmasına rağmen değişik bir kurgu ağıyla karşılaşacağından ve şaşıracağından eminim.

 

Polisiye Durumlar: “Seher’in Kurdu”nun konusu nedir? Bundan da biraz bahsetmenizi rica etsek?

Seher’in Kurdu; Küçük yaşta sadece kadınlardan oluşan bir tür askeri oluşumun yetiştirdiği ve daha sonra devlette  görevlendirdiği Seher’in hayatını konu alıyor. Yurt içi ve yurt dışı görevlerinde aktif olarak çalışırken yaşadığı maceraları okurken düşmanın yabancı mı, yoksa çok yakınında mı olduğunu sorgulamaya başlayacak olan Seher ile okuyucu da umarım bu ikilemi hissedecek.

 

Polisiye Durumlar: Romanınızdaki belli başlı karakterleri okurlarımıza biraz tanıtır mısınız? Onları yaratırken gerçek ya da kurgusal karakterlerden esinlendiğiniz oldu mu?

Romanımın başkahramanı yine ve tabii ki bir kadın kitabıma da ismini veren  Seher; çocukken askeri bir kapta eğitim aldıktan sonra devlet adına görevlendirilen ve çalışırken karşılaştığı olayları konu alıyor.

Özüm; erkek kahramanım, istihbaratta görevli, bir olay sonrasında Seher’i korumak ile görevlendiriyor.

Tuna; Özüm ile birlikte çalışan hırslı bir ajan.

Aybala Sultan; kız çocuklarını birer savaşçı olarak yetiştiren eğitim kampının kurucusu ve yöneticisi, devlet ile de aktif olarak irtibat halinde.

Kitaplarımın hepsi her ne kadar kurgu da olsa okurken insanlara tanıdık gelen kahramanlarla dolu oluyor. Gözlemlemeyi ve karakter oluşturmayı sevdiğim için her kahramanım aslında bizden biri içimizden oluyor.  Ülkemiz olay çeşitliliğiyle o kadar dolu ki yazdığım olaylar yaşanmadı desek de belki de bir yerlerde hali hazırda yaşanmakta da olabilir.

 

Ayla Koca'yla Röportaj 4Polisiye Durumlar: Romanınızı kimlerin okumasını tavsiye edersiniz? “Seher’in Kurdu” kimlere hitap ediyor?

Benim okuyucu kitlemin çoğunluğu gençlerden oluşuyor ama ben her kesimin okumasını isterim ve hayalim o ki okunmak kadar anlaşılabileyim.

 

Polisiye Durumlar: Bu romanı yazmaya sizi yönelten ne oldu? Ele aldığınız konunun gerçek hayatta bir karşılığı var mı yoksa tamamen sizin hayalinizden çıkan bir kurgu mu söz konusu?

Ülkemiz coğrafi konumu ve ırkı nedeniyle yüzyıllardan beri pek çok düşmana sahip olması nedeniyle siyasi hareketliliğe ve de terörist eylemlere sahne oluyor. Polisiye yazarken sadece kurgusal bir cinayetin peşinden koşmak kadar ucunun ülke gündemine değdiği bir macera yazmayı da çok istiyordum. Dünyada pek çok örneği olan siyasi polisiye olan romanımın kurgu mu yoksa gerçek hayatla bağlantısı var mı buna okuyucu kadar verecek.

 

Polisiye Durumlar: Sizce polisiye nedir? Polisiyenin olmazsa olmazları, kuralları var mıdır?

Bence polisiye sadece bir ya da birkaç kişinin ölmesiyle başlayan bir kurguya hapsedilmemeli, gizem içeren ve entrikalarla çevrili kurguların hepsinin ucu mutlaka bir polisiye duruma değiyor. Bence sırf bu yüzden polisiyenin bir kuralı olduğunu düşünmüyorum hatta hiçbir konunun kuralı olduğunu ya da sınırlarının olması gerektiğine inanmıyorum. Mesela benim Kayıp serimde ki paranormal olaylar bile bazı yazar arkadaşlarımız her ne kadar mümkün değil dese de okuyucudan oldukça yoğun bir ilgi gördü. Değişik konuları denemek ve heyecan yaratmayı seven bir yazar olduğum için kalıpları sevmiyor, klişeleri kabul  etmiyorum.

 

Polisiye Durumlar: Ülkemiz polisiyesinin yabancı polisiyeler kadar ilgi görmemesinin sebepleri sizce nedir?

Popüler kültür denen ama bence sadece koyun psikolojisi gibi bir kişinin söylediği ve hemen akabinde insanların dilinde kalan “Ben Türk Yazar okuyamıyorum” kelimesi bana hep komik gelmiştir. Bizim kuşak özellikle hep Türk yazarlar ile büyüdük ama bu olayda bahsettiğim popüler kültürün yansımasından ibaret mesela ben iyi bir okuyucu olduğuma güvenerek bir tespit yapmak istiyorum, yayınlanan ve herkesin hayranlıkla bahsettiği ve fotoğraflarını paylaştığı pek çok yabancı polisiyeden kurgu ve kalite olarak daha üstün Türk  romanlarımız var. Gittikçe de kalite ve kurgu olarak çıtayı yükseltiyor.

 

Polisiye Durumlar: Son zamanlarda okuduğunuz ve izlediğiniz polisiyelerden hangilerini okurlarımıza da tavsiye edersiniz?

Şimdi popüler kültür ve Türk polisiyelerinin okunmama nedenlerini eleştirdikten sonra neden Türk yazar paylaşmadınız, tavsiye etmediniz diye yorum yapmanızı engellemek için açıklama yapmak istiyorum. Tüm Türk polisiye yazarlarımızı takdir eden ve dost olarak takip eden, okuyan biri olarak hiç birinin emeğine haksızlık etmemek adına Türk ismi vermek istemiyorum. O yüzden son dönem okuduğum yabancı yazarların ve romanlarının ismini vereceğim; Maxime Chattam Leş ve Tarikat romanları hatta bu yazarın tüm romanlarında ki zeki kurgular beni herzaman etkiliyor. Donato Carrisi; Sulför ve Ruhlar Mahkemesi çok kaliteliydi. Film olarak; Kestane Adam oldukça başarılı bir çeviri olmuştu. Şu sıralar özel ve paralı bir kanalın mini dizilerine takmış durumdayım orada ki Harlan Coben romanlarından alıntılanan tüm dizileri heyecanla izliyorum. The Forest, Geçmişle Dans, The Stranger en beğendiklerim

 

Polisiye Durumlar: Yakın gelecekte yeni bir kitap ya da polisiye üzerine başka bir tasarımınız var mı?

Evet, Seher’in Kurdu biter bitmez başladığım bir romanım var. Bu roman aslında KAYIP serisinin üçüncü romanı olacak. Kayıp serisi; bazılarının paranormal olarak isimlendirdiği yani özel yetenekleri olan kadın kahramanların macerasının devamı, bu kez romanımda da uyarıcı rüyalar gören Mina’nın polisiye macerası olan “Kayıp Düş” olarak yayınlanacak.

Yazar:

Turgut Şişman
Turgut Şişman
Turgut Şişman, PolisiyeDurumlar.com ve Dedektifdergi.com sitelerinin kurucuları arasında yer aldı ve halen polisiyeseverlerin ilgi ile takip ettiği bu iki projede aktif olarak görev almaktadır. Çeşitli kitaplarda ve online platformlarda hikaye ve makaleleri yayınlanan Turgut Şişman, Polisiye Yazarlar Birliği üyesidir ve 2005 yılından bu yana İngiltere'de yaşamaktadır.

Yorum yaparken lütfen hikaye ya da filmlerin konusunu açık etmeyin ki her okuyan sizle aynı zevki alabilsin ;)

yorum