O Bıçak Mutfaktan Dışarı Çıkmayacak!
Size çok güzel haberlerim var, toplanın!
Sömürünün, açlığın, savaşların, sevgisizliğin, sınıfların, çok çalışıp az kazanmanın, vergi dairelerinin, polisin, bürokrasinin, partinin ve devletin olmadığı bir dünyada yaşıyoruz, hepimiz.
Evet, sonunda beklediğimiz günler geldi, çok kan döküldü, kentler yerle bir oldu çok zordu ama başardık hep beraber, artık dünya her yeri bir düşülke, o eski günleri tekrar hatırlatmayacağım yalnız bir yüzyıldan fazla zaman geçti ve gayet mutluyuz.
Polisiye türü son on-onbeş yıldır çok iyi bir ivme yakaladı, hem yayın hem de içerik açısından çok iyi yerlerdeyiz. Aziz Hatman’ın Son Teşebbüs isimli polisiye kitabı bunu bir kez daha perçinliyor.
Ülkemiz polisiyesi toplumsal olaylardan, tarihsellikten ve politikadan çok şey devşiriyor, kurguyu bunlar üzerine kurup yer yer güncel göndermelerle katil kovalıyoruz! Poirot, H.M gibi bürosunda oturup vaka bekleyen dedektiflerimiz yok, henüz profesyonel anlamda isim yapmış karakter oluşturamadık ama bizde şuan bunlara pek de ihtiyaç duyulmuyor zaten çünkü her vatandaş bir dedektif adayı, yok öyle hemen Holmes gelsin olayı çözsün, alırsın eline büyüteci sokulursun olay mahalline, burası Ortadoğu her koyun kasaba ihtiyaç duymadan kendini bacağından asar!
Bunun getirdiği sonuçlarını yazınsal açısından değerlendiremeyeceğim, su yatağını bulur.
Polisiye yazını edebiyattan ayrı değil fakat edebi bir polisiye bulmak hala zor, Aziz Hatman gayet iyi bir şekilde başarmış, tebrik edelim öncelikle.
Kitap, tarihini bilmediğimiz bir geleceğe götürüyor bizi, düşsel gerçek bir zamana, devrim yapılmış sonucunda sınıflar ortadan kalkmış, parti ve devlet kendini tasfiye etmiştir. İnsanlar mutludur, ömrümüz uzamıştır elli yaşında gençlerimiz kız peşinde koşmaktadır, çocuklar yetim değildir, anne ve babalarıyla diledikleri kadar parklarda zaman geçirebilirler, geçim sıkıntısı yoktur, rekabetin de paranın da Allah belasını vermiştir! Fakat kurduğumuz bu düzen çok ciddi bir tehlikede altındadır, tekrar eski günlerin, devletlerin canlanmasını isteyen ajanlar aramızdadır, belki de yanımızdaki en iyi arkadaşımız ya da biz olabiliriz bu manyak, insan bu ne de olsa hala çiğ süt emiyor! Her sağlıklı vücut gibi toplumda dışsal mikroplara gösterdiği direnç ölçüsünde mevcudiyetini koruyabilir çünkü artık antibiyotikler, korucu ilaçlar, hukuk ve polis yoktur, adi bir cinayeti önleyecek bir mekanizma bulunmadığından katili kim durduracaktır, kan dökülmesini engellemek için bir kolluk kuvveti istihdam etmek tekrar devleti oluşturacak ve her şey sil baştan yeniden, bitmeyen bir dejavu.
Yazarımız Aziz Hatman aynı zamanda bir gurme, her bölümde ayrı bir tarifiyle kelimeleri kısık ateşte bir güzel karıştırıp, odalarımıza mis gibi yemek kokular yayıyor.
Son Teşebbüs katil kim tarzında, kovalamaca, bilmece tarzında bir polisiye kesinlikle değil.
Sherlock Holmes’la kıyaslanacak bir dedektif yok Ahmet Kaya var;
‘Yağmurda gezen her insan gibi öleceğimi biliyordum. Uykumda ölmektense, yağmurun altında yürümeye devam ediyordum. Dudaklarımdan dökülen hiç duymadığım türküler, karıştığı seli azdırıyordu. Ben varamadan hep akşam oluyordu. Görecek göreceksin diye bağırıyordu, etrafımızı saran çocuklar’.
Üzerinde katilin parmak izinin bulunduğu bir cinayet aleti yok, devrimci siyasete eleştiri var;
‘Devrimciyi siyaset belirler; sadece devrimci siyaseti kastetmiyorum. Tüm toplumu belirleyen siyasi alanı kastediyorum. Devrimci siyaset ayrıksı, radikal ya da marjinal olabilir ama –nesnesi durumdaki- toplumun dışına asla düşemez ya da siyasi olduğu ölçüde, toplumla bağ kurabilir, denebilir. ‘
Kitabın sonlarına yaklaştıkça kahramanın babası hakkındaki düşüncelerini yoğun duygusallıktan öte yazarın birebir hisleri okumanız kaçınılmaz ve soruyor yazar gayet samimiyetle her birimize; ‘babanızın en sevdiği yemek ne?’. Ben bilmiyorum, bilen var mı?!
Günümüz siyasetine göndermeler yaparken tencereye küp küp soğan doğrayan yazar, hem siyasetsizliğin tarifini veriyor hem de hardallı balık çorbasının. Aç karnına bu kitabı okumayın!
‘Türünüzü ortadan kaldırmak üzere varlığımı ortaya koyduğum içinse bahtiyarım. Yaşasın devrim!’
İyi polisiyenin iyi bir edebiyatla kotarılabileceğini bir kez daha kanıtlanmasına verdiği emekten ötürü Polisiye Yazarı Aziz Hatman’a, bu sıkı eseri yayımlayan Esen Kitap’a çok teşekkürler.
Ufuk Serim/2015
Yazar:
- Turgut Şişman, PolisiyeDurumlar.com ve Dedektifdergi.com sitelerinin kurucuları arasında yer aldı ve halen polisiyeseverlerin ilgi ile takip ettiği bu iki projede aktif olarak görev almaktadır. Çeşitli kitaplarda ve online platformlarda hikaye ve makaleleri yayınlanan Turgut Şişman, Polisiye Yazarlar Birliği üyesidir ve 2005 yılından bu yana İngiltere'de yaşamaktadır.
En Son Yazıları
- Polisiye edebiyat25 Mayıs 2024Arthur Conan Doyle Kimdir: Hayatı, Eserleri ve Sherlock Holmes
- Makale16 Mayıs 2024En tehlikeli burç hangi burçtur? Peki ya en zeki burç hangisidir? 2024
- Makale13 Mayıs 2024Psikopat Ne Demek? Özellikleri, Meslekleri ve En Psikopat Film Karakterleri
- Haber9 Haziran 2023ZEHİRLİ KALEM POLİSİYE ÖYKÜ YARIŞMASI BAŞLIYOR