Agatha Christie kitaplarında Türkçe isim sorunu

Agatha Christie Romanlarında Türkçe İsim Sorunu

Altın Kitaplar yayınevi, yıllardır Agatha Christie kitaplarına gereken özeni göstermiyor.Romanları okuyan herkes, baskı hatalarından illallah diyor. Bazılarında çok önemli olan kelime oyunları ve özellikle özel isim yanlışları, baskı hataları işin içine girince anlamını kaybediyor. Bu da okuyucu için müthiş bir sıkıntı yaratıyor.

Agatha Christie Romanlarında Ciddi Bir Tercüme sorunu Var
Çevirilerin eksik ya da tamamen uydurularak yapılması, bazı bölümlerin hiç çevrilmemesi ise apayrı bir sorun. Bu eksiklikler, belki cinayet kurgusunu bozmuyor ama yapıtın daha keyifli okunmasını engelliyor. Agatha Christie’nin orta sınıf İngiliz burjuvasizine yönelik eleştiriler, keskin sınıf ayrılığına yaptığı vurgulamalar, arikstokrasiyle dalga geçtiği bölümler  güme gidince, geriye kupkuru bir cinayet öyküsü kalıyor. Bunun da fazlasıyla şematik bir kurguya dayandığı göz önüne alınırsa ortada keyif alınabilecek fazlaca bir edebi değer kalmıyor.

Agatha Christie Romanlarının Gerçek Adları

Altın Kitaplar’ın yayınladığı Agatha Christie romanlarında beni en fazlasıyla rahatsız eden bir diğer konu da kitap isimleridir. Ender de olsa, orijinal isimler, Türkçe baskıda kullanılmış, çoğu ise değiştirilmiştir. Bazıları ise konuyla lakası olmayacak derecede uydurmadır..

Gerekçesi ne olursa olsun bunun yazara ve okuyucuya karşı yapılmış büyük bir ayıp olduğunu düşünüyorum. Örneğin, The Movie Fingers, Hareketli Parmaklar anlamına gelir. Bunun Türkçe’de pek fazla bir anlam ifade etmeyeceğini düşünen yayınevi romanın adını Cinayet Reçetesi yapmıştır.. Haraketli Parmaklar başlığını, Ömer Hayyam’ın bir rübaisinden alan Agatha Christie’ye ve bizlere ne büyük bir haksızlık, değil mi?

Polisiye Roman Ciddiye Alınmıyor mu?

Sad Cypress ise Shakespeare‘nin Othello oyunundan bir alıntıdır. Benim de çok beğendiğim romanlardan biri olan bu kitabın adını Koltuktaki Ölü yapmak ise yayınevinin nerden aklına gelmiştir acaba? Üstelik ölünün koltukta değil de kanapede bulunduğunu hesaba katarsak. Kitabın 1990 baskısında ise rezalet daha da büyük. Kapağa yerleştirilen resim, koltukta ölü bir adamı gösteriyor. Oysa ölen erkek değil kadın. Yani, bu kadar mı özensizlik olur?

Sad Cypress daha sonra Esrarengiz Sanık adıyla yayınlandı. Bu ismin de romana hiç yakışmadığını, esasen romandaki sanığın hiç te esrarengiz olmadığını belirtmeliyim.

Agatha Christie Polisiye Romanlarında Tuhaf ve Saçma Adlar

Beni en çok güldüren roman adlarından biri de Merdivenlerdeki Ceset’tir. Oysa, bu karmaşık Miss Marple öyküsünde ceset merdivenlerde değil kütüphanede bulunur. Zaten romanın orijinal adı da Kütüphanedeki Ceset‘tir . (The Body in the Library) One Two, Buckle My Shoe romanının adı ise, İskemlede Beş Ceset olmuştur. Tamam, romanın bu orijinal adla yayınlanması Türk okurlar için hiçbir mana ifade etmeyecektir. Çünkü, İngilizce bir tekerlemenin ilk dizesidir. Bir, İki, Ayakkabımın Tokası adlı bir romanın Türkçe’de hiçbir çekiciliği olmadığından makul bir isim değişikliğini anlayışla karşılayabilirim. Ama İskemlede Beş Ceset te neyin nesi? İskemlede ölen bir kişi bile olmaması bir yana, ölenlerin sayısı da beş değil.

Agatha Christie’nin ilk romanı Mysterious Affair at Styles için yayın evinin bulduğu, daha doğrusu uydurduğu isimse Ölüm Sessiz Geldi. Oysa, romanın özgün adı son derece güzel: Styles’deki Esrarengiz Olay. Hercule Poirot’nun ilk kez göründüğü bu romanda cinayetin pek sessiz sedasız işlendiği de söylenemez. Ama, yayınevi her nedense romanın adını değiştirmeyi tercih etmiş.

Bu liste uzayıp gidiyor.

Yayınevi Hatalı

İster istemez, editörün isim değiştirme saplantısı olduğunu düşünmeden edemiyorum. Özellikle ölüm kelimesi üzerine çeşitlemeler yapmakta üstüne yok. Yazarın en tanınmış yapıtı Roger Ackroyd Cinayeti‘ni bile uzun yıllar Ölüm’ün Sıcak Eli gibi abuk bir adla basmayı tercih etmiş. Metis Yayınevi’nin özenli Pınar Kür çevirisi yayınlandıktan sonra, aklı başına gelmiş olmalı ki, özgün ada dönüş yapmış.
Ne diyelim, darısı bundan sonra yayınlanacak diğer Agatha Christie romanlarının başına!…

Yazar:

Gencoy Sümer
Gencoy Sümer: Zonguldak doğumlu olan Gencoy Sümer, Kabataş Lisesi’ni ve İstanbul Teknik Üniversitesini bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi’nde master ve doktora yaptı. Polisiye Durumlar sitesini kurdu. Halen yayınlanmakta olan Dedektif adlı polisiye e-dergiyi çıkardı. Hem bu dergide hem de Polisiye Durumlar’da birçok öykü ve makalesi yer aldı. İlk romanı Feneryolu Cinayetleri 2017’de yayınlandı ve 2019’da ikinci, 2020’de üçüncü baskısını yaptı. 2019’da yayınlanan Aile Sırrı ve Göl Kıyısındaki Ev adlı kitapları da olan yazar İngiltere’de yaşıyor.

Yorum yaparken lütfen hikaye ya da filmlerin konusunu açık etmeyin ki her okuyan sizle aynı zevki alabilsin ;)

yorum