Polisiye Hikaye Oku: Bütün Parklar Uç Uca
Romanı okumaya birkaç gün önce başlamıştı. Acele bir iş toplantısı yüzünden elinden bırakmış, malikanesine dönerken trende gene açmıştı. Bırakmıştı kendisini, romanın kurgusuna, kişilerinin belirlenmesine duyduğu ilginin yavaş yavaş artmasına izin vermişti. O gün öğleden sonra malikanesinin hesap işlerinden sorumlu yöneticisiyle ortaklaşa bir sahiplik sorununu görüşüp bir vekaletname mektubu yazdıktan sonra, parkın meşelerine bakan çalışma odasının dinginliği içinde gene kitaba döndü.
Sırtı kapıyaçevrili duran en sevdiği koltuğuna yayılıp gömüldü, sol eliyle koltuğun yeşil kadife kaplamasını okşayarak, romanın son bölümlerini okumaya koyuldu.Kimilerin adlarıyla kendi kafasındaki görünümleri belleğinde kolaycacık canlandı, roman onu hemen büyüsünün içine alıverdi.Satır satır okudukça kendisini çevresindeki şeylerden sıyırıp koparmakla birlikte bir yandan kafasını yüksek arkalıklı koltuğun yeşil kadifesine rahatça yaslamanın, sigaralarının el altında olduğunu, büyük pencerelerin ötesinde öğleden sonra havasının meşe altlarında titreştiğini bilmenin, neredeyse sapıklığa kaçan hazzını tadıyordu. Sözcük sözcük, romandaki kadınla erkeğin kirli çıkmazına sürüklenerek kendini kurgunun akışına (görüntüleri yerli yerine oturtup renk, devinim kazandırtacak oranda) kaptırarak, o dağ kulübesindeki son buluşmaya tanık oldu. İlkin kadın geldi, ürkek. Şimdi de sevgilisi geldi; yüzü bir daim çarpmasıyla çizilmiş.Örnek bir davranışla kadın, akan kanı öpücükleriyle durdurmaya yeltendiyse de erkek,onun okşayışlarını iteledi.
Yazar:
En Son Yazıları
- Makale26 Mayıs 2024Homofobik Ne Demektir: Anlamı ve Önemi
- Uncategorized16 Ocak 20212020 Zehirli Kalem Öykü Ödülü’nü Kazanan Belli Oldu
- Uncategorized3 Ocak 2021Kristal Kelepçe Ödülü Sahibini Buldu
- Röportaj13 Ağustos 2020Hale Uzun’la “Derin Gölge” Romanı Hakkında Söyleşi