Nurhan Işkın'la Röportaj 2

Nurhan Işkın’la Röportaj

Nurhan Işkın'la Röportaj 4Polisiye Durumlar: Merhaba Nurhan Hanım. “Katilin Özrü”  adlı polisiye romanınız geçtiğimiz aylarda 3. baskısını yaptı. Bu kitabınızın yazılma ve yayınlanma serüveninden kısaca söz eder misiniz?

Çok teşekkür ederim. Katilin Özrü adlı kitabımın ilk baskısı 2014 yılında yayınlandı. Benim kitap yazmak gibi bir hayalim veya düşüncem hiç olmamıştı. Okumayı seven biri olarak polisiye kitaplar, öyküleri okumak ile yetinen bir okurdum. Ta ki bir gün sokakta bir annenin çocuğuna tokat atmasına şahit olana kadar. Çünkü çocuğun annesine söylediği cümle kanımı dondurmuştu. Ağlayan çocuk annesinin yüzüne vurduğu tokat ile susmuş ve  “Sen beni dövüyorsun ya büyüyünce ben de seni öldüreceğim,” demişti. Bu cümle üzerine Katilin Özrü kitabımın temeli atılmış oldu ve yazım süreci başladı.

Polisiye Durumlar: “Katilin Özrü”nün konusu nedir? Bundan da biraz bahsetmenizi rica etsek?

Katilin Özrü’nün ana konusu bir çocuğun normalleştirdiği şiddetin nedenini sorgulamak. Zira kadınları öldüren seri katilin onların sol göğsünü keserek verdiği mesajın ne anlama geldiğidir. Her çocuk masum doğar. Okurlar bir çocuğun nasıl olup da suça evirildiğini katilin ağzından okuma fırsatını yakalayacaklar.

Polisiye Durumlar: Romanınızdaki belli başlı karakterleri okurlarımıza biraz tanıtır mısınız? Onları yaratırken gerçek ya da kurgusal karakterlerden esinlendiğiniz oldu mu?

Kitabın ana karakteri bir kadın Başkomiser olan Aylin Türkoğlu. Aylin Türkoğlu sert mizaçlı duvarları olan bir karakter. Yardımcısı Sinan ve Sedat ile birlikte Adli Tıp Patoloğu  Dr. Zeynep ile tüm soruşturmayı birlikte yürütüyorlar. Mutlaka etkilendiğim kişiler olmuştur. Bire bir olmasa bile.

Nurhan Işkın'la Röportaj 5Polisiye Durumlar: Romanınızı kimlerin okumasını tavsiye edersiniz? “Katilin Özrü” kimlere hitap ediyor?

Polisiye seven on altı yaş üstü herkesin okumasını tavsiye edebilirim.

Polisiye Durumlar: Bu romanı yazmaya sizi yönelten ne oldu? Ele aldığınız konunun gerçek hayatta bir karşılığı var mı yoksa tamamen sizin hayalinizden çıkan bir kurgu mu söz konusu?

Dediğim gibi çıkış sebebi bir çocuğun ağzından çıkan bir cümleydi fakat şiddetin yıkıcı tahribatı günümüzde özellikle çocuk ve kadınlar üzerinde oldukça fazla. Adalet ve eğitim sistemimiz bu konuda yetersiz. Kitabımın tamamına kurgu diyemem. Katilin ve cinayet ekibi hayal gücümün eseri olsa da, şiddetle büyüyen çocuklarla ilgili verilen bilgiler gerçeğe dayalı. Yazım sürecinde görüştüğüm psikolog ve psikiyatrlar, bir bireyin yetişkin halinin çocukluk döneminde yaşadığı travmalarla şekillendiğini bildirdiler. Bu anlamda bakarsak gerçekliğe daha yakın.

Polisiye Durumlar: Sizce polisiye nedir? Polisiyenin olmazsa olmazları, kuralları var mıdır?

Polisiye bana göre, dünya üzerinde sağlanmayan adaletin kitaplar üzerinde kurgu ile yaşama geçirme hali. Adaletin temsil edilmesi, mağdurun hakkının aranması,  nedeni, niçini, kim tarafından, ne amaçla işlenmiş olması; kısaca yasa dışı eylemlerin tümünü kapsıyor. Ben sınırlama olması gerektiğini düşünmüyorum.  Polisiye romanlarda bir okur olarak her daim soruşturulan dosyada ki ipuçlarını yazar ile takip edip, bulmacayı birlikte çözmekten yanayım. Tabi kurgu hataları olmamalı. İpuçları okurdan gizlenmemeli. Gizem ve merak duygusu, temposu yüksek olmalı. Her sayfada heyecan biraz daha artmalı diye düşünüyorum.

Polisiye Durumlar: Ülkemiz polisiyesinin yabancı polisiyeler kadar ilgi görmemesinin sebepleri sizce nedir?

Ülkemizde polisiye yavaş yavaş hak ettiği yere geliyor. Yazarlar araştırmalarını, kurgularını artık daha sağlam temellere oturtuyor. Son dönemlerde okuduğum birçok yerli yazarın eseri yabancı yazarlarla yarışacak durumda. Bu duruma katkı sağlayan dergiler var. Artık yazarların ortak payda da buluştuğu birçok kitap yayınlanıyor. Bu da okurun hiç tanımadığı yazarlar hakkında bilgi sahibi olmasını sağlıyor. Bu anlamda Dedektifdergi ciddi katkıda bulunuyor. Okurların birçoğu yerli polisiye yazarları tanımıyor. Dolayısıyla kitapları hakkında bilgi sahibi olamıyorlar. Ben iyi yazarların kitaplarının yabancı yazarlar kadar okunacağı günlerin çok yakın olduğuna inanıyorum. Yeterince ilgi görmemesi bir değil birkaç sebebe bağlı. Ülkemizde yazarlar ne yayınevinden ne de başka mecralardan destek görmüyor. Kitap yayınlandıktan sonra yazarlar kitaplarının tanıtımını kendileri yapmaya çalışıyor. Bir de kurgu sağlam değilse o yazara bir şans daha verilmediği gibi diğer bütün yazarları da önyargı ile aynı kefeye koyup kaybolup gitmesine sebep oluyoruz. Ve bu konu oldukça kapsamlı olduğu için burada nokta koyayım.

Polisiye Durumlar:Son zamanlarda okuduğunuz ve izlediğiniz polisiyelerden hangilerini okurlarımıza da tavsiye edersiniz?

Son zamanlar da okuduğum kitaplar arasında, Orçun Yenilmez’in ‘Derin Şüphe’ Yeşim Yörük’ün ‘Kelimelerin Efendisi’ Cenk Çalışır’ın ‘Çıkmaz Sokak Çocukları’ Funda Menekşe’nin ‘Korona Günlerinde Cinayet’ ve ‘Dark Polisiye İkinci Kitap’ ilk aklıma gelen çok beğenerek okuduğum eserler. Dedektif Dergi’lerin yeni sayılarını ise merakla bekleyen sayısız okurdan biriyim. Dizilere gelecek olursam, Who Killed Sara? The Chestnut Man, Blacklist, La Casa de Papel, The Woods, Safe, zihnimde öne çıkan isimler J

Polisiye Durumlar: Yakın gelecekte yeni bir kitap ya da polisiye üzerine başka bir tasarımınız var mı?

Katilin Özrü serisinin devam kitapları olan ‘Geçmişten Gelen Cellat’ ve ‘Suskun Çığlık’ adlı eserlerimin 2. Baskıya girmesini okurlarımdan gelen istek üzerine basılmasını hedefliyorum.  Bütün öykülerimi kitaplaştırarak okurlarım ile buluşmasını diliyorum. Serinin devamını yazıyorum fakat ne zaman baskıya girer henüz ben de bilmiyorum. Dark Polisiye ve Dedektif Dergi için öykülerimi yazmaya devam ediyorum.

Bu güzel röportaj için sizlere çok teşekkür ederim. Polisiye adına üstlendiğiniz sorumluluk için ayrıca kutlarım. Katkılarınız Türk Polisiyesini daha da ileri taşıyacağına eminim. Başarınız ve yolunuz açık olsun.

Yazar:

Turgut Şişman
Turgut Şişman
Turgut Şişman, PolisiyeDurumlar.com ve Dedektifdergi.com sitelerinin kurucuları arasında yer aldı ve halen polisiyeseverlerin ilgi ile takip ettiği bu iki projede aktif olarak görev almaktadır. Çeşitli kitaplarda ve online platformlarda hikaye ve makaleleri yayınlanan Turgut Şişman, Polisiye Yazarlar Birliği üyesidir ve 2005 yılından bu yana İngiltere'de yaşamaktadır.

Yorum yaparken lütfen hikaye ya da filmlerin konusunu açık etmeyin ki her okuyan sizle aynı zevki alabilsin ;)

yorum