Polisiye film eleştirisi kuzularin sessizligi

Polisiye film eleştirisi kuzularin sessizligi

Kuzuların sessizliği filmi favori polisiye filmlerimden biridir. Hazır bayram da gelmişken nedense 🙂 bu filme yeniden bir göz atmak ve sizlerle paylaşmak istedim.

1991 yapımı filmde, Dr. Hannibal seri bir katildir ve kurbanlarının  beyinlerini, enfes şaraplar eşliğinde yemektedir. Dr. Hannibal parlak bir psikologdur ancak işlediği cinayetler nedeniyle yakalanmış, yargılanmış ve mahkum olmuştur. Şimdi günlerini son derece yüksek koruma önlemleri ile donatılmış bir hapishanede geçirmektedir.

Bu esnada polis ise Buffalo Bill isimli bir seri katilin peşindedir. Buffalo Bill kurbanlarının derilerini yüzmektedir.

Filmin başında, Bill’in peşindeki FBI ekibinin
şefi Jack Crawford (Scott Glenn) genç ve gelecek vadeden ajan Clarice Starling’ten (Jodie Foster) yardım talep eder.

Genç ve güzel ajanın görevi, Dr. Hannibal ile görüşerek, hakkında pek bir bilgiye sahip olmadıkları Buffalo Bill için, Hannibal’ı bir suçlu profili çıkarması konusunda ikna etmektir.

Filmin senaryosu, Buffalo Bill’in bir başka cinayet işlemeden yakalanması üzerine kurulmuş olsa da asıl hikaye, genç ajan Clarice ile Dr. Hannibal arasında bir dizi hapishane görüşmeleri ile yavaş yavaş gelişmeye başlar.

Antony Hopkins tarafından muhteşem bir şekilde canlandırılan Dr. Hannibal karakteri, son derece zeki, akıllı ve bir o kadar yüksek bir zevk sahibi olmasına karşın, Ajan Clarice’i ona yavaş yavaş yakınlaştıran, Hannibal’ın düşünceleri ve zihnidir.

Unutmadan belirtelim: Dr. Hannibal karakteri o kadar başarılı ve gerçekçi canlandırılmıştır ki bugün bile, film, FBI tarafından ajanların eğitiminde, ajanların bir psikopatı tanıyabilmeleri için eğitim materyali olarak kullanılmaktadır. Bu konudaki makalemize buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. 

İlk görüşmelerinde, Hannibal, Clarice’i, ucuz ayakkabıları, pahalı çantası, Batı Virginia şivesi, gençlere özgü kararlılığı ile değerlendirir ve notunu verir; ancak Clarice’e karşı kaba bir tutum takınmaz.

Dr. Hannibal, Clarice’e karşı ilk başta şüpheci bir yaklaşım sergilerse de daha sonra eğlenmeye başlar ve sonunda genç ajan tarafından baştan çıkartılır. En azından Dr.’un kendini beğenmişliğinin izin verdiği ölçüde. Genç ajan, Dr. Hannibal için bir et parçasından daha fazlası olmuştur.

Judy Foster tarafından canlandırılan Ajan Clarice karakteri, son derece alımlıdır. Ancak genç ajanın bu çekiciliği, hala şekillenmekte olan karakterinden gelmektedir. Clarice tam olarak kendisini tanıyamamakla birlikte sınırlarını ve kapasitesini bilmektedir. Clarice’in çekiciliği, artık ne gerçek hayatta ne de filmlerde sıkça göremediğimiz, içtenlik kavramından gelmektedir. Clarice, sözünü sakınmadan söyleyen ama  her an çizgiyi aşabilecek bir karaktere sahiptir ve kendi bildiği yoldan gitmeye ısrar eden bir kişiliktir.

Sonunda Dr. Hannibal, Clarice yardımcı olmaya kabul ettiğinde aralarında, Dr.’un verdiği her bilgiye karşılık Clarice’in de kendisi hakkında bir bilgi vermesi konusunda anlaşırlar. Dr. Hannibal karakteri gereği olduğu kadar mesleği gereğiyle de insanların hayatına burnunu sokmayı seven bir insandır. Dr.’un Clarice’e söyleyeceği herşey önce onu korkutacak ama sonrasında rahatlatacaktır. Bütün bunlar Dr. Hannibal için cinsel bir haz anlamına gelmektedir.

Kuzuların sessizliği

Kalın, kurşun geçirmez bir camın arkasından, Dr. Hannibal ve Clarice, analiz eden ve analiz edilen rollerine bürünmekle birlikte aynı zamanda öğretmen ve öğrenci, baba ve kızı ve hatta iki sevgili rollerine bürüneceklerdir ama daha ziyade büründükleri bir kedi fare ilişkisidir.

Film 1992’de 7 dalda oskara aday oldu. En iyi kadın ve erkek oyuncu, en iyi yönetmen, en iyi film  ve en iyi senaryo dallarında  bu ödülü kazandı. Oskar tarihinde ilk kez bir gerilim-polisiye film bu ödüle layık görüldü. Anthony Hopkins’in oskar getiren oyunculuğu üzerinde tekrar durmak isterim. Çünkü, aktörün bütün film boyunca perdede göründüğü süre 16 dakikadır. En iyi erkek başrol oyuncusu ödülü bu 16 dakikalık performansa verilmiştir.

İsterseniz  sözü fazla uzatmadan, film hakkındaki değerlendirmemizi burada noktalayalım. Sizler de bu muhteşem filmi koltuklarınıza kurulup keyifle seyredin.

Filmin fragmanını izlemek isterseniz buyrunuz:

Turgut Şişman

Yazar:

Turgut Şişman
Turgut Şişman
Turgut Şişman, PolisiyeDurumlar.com ve Dedektifdergi.com sitelerinin kurucuları arasında yer aldı ve halen polisiyeseverlerin ilgi ile takip ettiği bu iki projede aktif olarak görev almaktadır. Çeşitli kitaplarda ve online platformlarda hikaye ve makaleleri yayınlanan Turgut Şişman, Polisiye Yazarlar Birliği üyesidir ve 2005 yılından bu yana İngiltere'de yaşamaktadır.

Yorum yaparken lütfen hikaye ya da filmlerin konusunu açık etmeyin ki her okuyan sizle aynı zevki alabilsin ;)

yorum