Polisiye öykünün ülkemizdeki önemli isimlerinden biri olan Reha Avkıran’ın ilk polisiye öykü kitabı “İnsanlık Hali”, geçtiğimiz ay Herdem Kitap tarafından Herdem Polisiye etiketiyle yayınlandı. Reha Avkıran’la kitabı hakkında konuştuk.
Merhaba Reha Bey, kitabınızdaki öykülerin konusundan okurlarımıza kısaca söz edebilir misiniz?
Kitapta on beş cinayet soruşturması öyküsü ya da başka bir deyişle polisiyenin “Kim Yaptı” türünden öyküler yer alıyor. Bu cinayetler aşk, para, kıskançlık ve öç gibi nedenlerle işlenmiş, daha çok “Üçüncü Sayfa Cinayetleri” diyebileceğimiz türden.
Öykülerinizin kahramanı (veya kahramanlarını) biraz tanıtır mısınız?
Tüm öykülerde soruşturma Cinayet Büro’da görev yapan bir Komiser ve Yardımcısı tarafından yürütülüyor. Kahramanların adlarını bilmiyoruz ve özel yaşamlarına dair de hiçbir bilgiye sahip değiliz. Kendilerini yalnızca işlerini yaparken izliyoruz, mesai saatleri dışında nasıl bir hayatları olduğu, ne yiyip ne içtikleri hakkında bilgimiz yok.
Kitabınızı kimler mutlaka okumalı? (Yaş, cinsiyet, meslek, bölge ya da başka bir şey bakımından)
Polisiye okumaktan hoşlanan herkes okuyabilir. Öykülerde şiddet ve kan yok. Soruşturmalar her şey olup bittikten, suç oluştuktan yani cinayet işlendikten sonra başlıyor.
Bu öyküleri yazmaya sizi yönelten etkenler neydi? Neden başka bir şey değil de böyle bir şey yazmak istediniz?
Polisiye küçük yaşlardan beri en sevdiğim ve kendime en yakın bulduğum tür. Kendimi aşk öyküleri vs. yazarken düşünemiyorum.
Esin kaynağınız neydi?
Polisiye öykü yazmaya soyunduktan sonra her şey bir esin kaynağı olabiliyor. Kriminoloji ders notlarını okurken öykü fikri bulmuşluğum vardır.
Yeni kitap projeniz var mı?
“İnsanlık Hali” ilgi görürse neden olmasın?
Bizim sormadığımız ama sizin söylemek istediğiniz başka bir şey varsa onu da yazar mısınız?
Ben bir polisiye sevdalısı olarak ülkemizde son yıllarda yerli polisiyenin gelişimini memnuniyetle izliyorum. “Türkiye’de polisiye yazılmaz” kalıbının kırılması, birçok yazarın birbiri ardına güzel eserler vermesi edebiyatımız açısından son derece sevindirici. Ayrıca özellikle son bir yıl içinde polisiyenin öykü dalında verilen eserlerin de çoğalması beni sevindiriyor. Yeni öykü yazarlarının keşfedilmesi ve seslerini duyurabilmeleri için her türlü olanağı sağlayan Dedektif Dergi ve yöneticileri Gencoy Sümer ve Turgut Şişman’a buradan teşekkürlerimi sunuyorum.