Veli̇ni̇met kırtasi̇yesi̇ 2

Veli̇ni̇met kırtasi̇yesi̇

Yetenekli Bay Haydar, Galler’de geçirdiği esrarengiz bir gecenin ardından gözlerini bir marangozhanede açar. Aşk, müzik ve yalnızlığın ruhunda yarattığı tarifsiz kederden kurtulmanın yollarını aramak için, Gabriel’in peşinden çöllere düştüğü günleri anımsar. Kepenklerden gelen bir ses ile irkilir. Hızlıca dükkândan dışarı bakar ve sendelediği yerden ayağa kalkmış esrarengiz adamın hızlı adamlarla karanlığa karışmasını izler. Dışarı adımını ilk attığında, üzerinde kan lekeleri olan kapıdaki tişörtü görür. Hatıralarından uyandırılmak istemeyen bu melankoli halini bir kenara bırakarak, malikânenin önünden geçip, kaybolmak üzere olan ve artık gölgesini seçebildiği adamın peşine düşer.  “Bu gece uyku yok anlaşılan” diye, söylenir içinden. Daha önce peşine düştüğü katilleri düşünür, kendisini kötülüğe tutsak etmiş manyakları sırayla. “Hepsi canavardı ve başlarına gelenleri hak ettiler” diye düşünmeye başladığında, bir silah sesi duyulur, etraftan, çevredeki birkaç sokaktan ve belki de o an 155 arayan birkaç kişi tarafından. Sırtüstü yere düştüğünde gözleri kararıp, hafif hafiff kapanmaya başlar. Gözüne en son bir tabela takılır. Dünya da geçirdiği son saniyeler içinde okuyabildiği son şey bu tabeladaki yazı olur: Velinimet Kırtasiyesi

15 öykü, 15 yazar. Dedektif Dergi 2. Yayın yılına özel, siz polisiye sevenler için seçtiği polisiye öykülerini bir seçkide topladı. Yerli polisiyenin meyvelerini bolca vermeye başladığı bu günlerde Velinimet Kırtasiyesi’ni elinizden düşüremeyeceksiniz. Bir katilin gözünden ve ruhundan bakıp, işlenen suçun, cinayetin derinliklerini okuyacak, bir komiserin aklının ve zekâsının kıvrımlarında geçip, gizemli davaların çözümüne tanıklık edeceksiniz.

Velinimet Kırtasiyesi, yerli polisiye yazarlarının kaleminde çıkan 15 keyifli öykünün buluştuğu bir dükkân. Kapıdan içeri girdiğinizde sizi uzun bir sürgünden dönmüş Gabriel karşılayacak, bir ara kulağınıza yandaki dükkândan, yani marangozhaneden sesler çalınabilir, aldırış edin lütfen, Murat ustanın hünerli elleri sadece sunta doğramıyor olabilir.  Dükkanın içinde yer aldığı apartmanda da tuhaf şeyler oluyor. Apartman boşluğunda, Zuhal Olcay’ın sesinden güller ve dudaklar yankılanırken, dairelerden birinin kapısında bir ceset yatıyor ve aynı kapının tokmağında bir tişört asalı. Polislerden biri sizden evvel davranıp, ilk teşhisi yapıveriyor, “seri katilin işi bu.” İpuçlarını takip etmeye devam ederken, bir kadının binanın dördüncü katından kırtasiyenin önüne düştüğünü görebilirsiniz, yüksekten korkan biri neden balkona çıkar, biri kadını itti mi yoksa kendi mi düştü? Sorular sayfalar ilerledikçe artarak devam edecek.

Kırtasiyede gezinirken karşılaştıklarınız sadece A4 kağıtlar, cetvel, gönye, kitap, harita metot defteri olmayacak. Yetenekli Bay Haydar’ın sahte evrak hazırlamak için ihtiyaç duyduğu her şey hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Bir an kapıdan içeri esrarengiz bir adam girebilir. Size aşk, müzik ve yalnızlık hakkında size anlatacakları var. Ona kulak verirken, bir yandan gözleriniz, hepsi canavar siluetine bürünmüş insanlarla dolu bir resmin, yapboza dönüştürülmüş haline takılacak. Kendinizi bir anlığına parçalarını dağıtıp, yeniden yaparken ve canavarlar kim keşif etmek isterken bulacaksınız ama durun! Bir adım sonra, yeşilin en koyu tonlarının, karanlık ağaç gölgeleriyle bin bir çeşit oyun oynadığı tepede inşa edilmiş, pencerelerinden kan damlayan, içinde gizem barındıran görkemli bir malikanenin resminde, yapboza dönüşen hali de size etkisi altına alacak. Bir gölgenin sizi adım adım takip ettiğini hissedip irkilebilirsiniz, korkmayın ve sakın kötü hatıralarınız uyandırmayın. Bir nefes almak için kapının dışına çıktığınızda karşı binadan koşarak çıkan bir casusla burun buruna gelebilirsiniz, kendisi kaçmakta olduğu İngiltere’de Moby Dick’in peşinde yaşayacağı maceradan henüz haberdar değil.

Bir solukta okuyacağınız bu heyecan dolu gizemli öykülerin, yerli polisiye külliyatı içinde özel bir yer alacağı şüphesiz. Keyifli okumalar dileriz.

Yazar:

Onur Okan

Yorum yaparken lütfen hikaye ya da filmlerin konusunu açık etmeyin ki her okuyan sizle aynı zevki alabilsin ;)

yorum