Ünlü balet, Türk bestecisi, keman sanatçısı, balet ve oyuncu Mazlum Çimen anlatıyor:
Annem beni Mavi Tuna balesinde izledi. Annemin, koltuk numarasının yanında Nejat Eczabaşı oturuyordu. Annem başörtülü, yazmalı Dersimli bir kadın. Nejat Bey’i tanımıyor, ona “ Merhaba gardeş nasılsın?” dedi. Nejat Bey, “ Buyrun efendim” diye annemi oturttu. Bana da “Hiç merak etmeyin ben yanındayım” dedi, ben kulise döndüm. Oyun bitti, annemi almaya gideceğim, bir baktım Nejat Bey annemi getiriyor kulise. Nejat Bey tam gidecek, annem, “Senin durumun ne, çoluk çocuk var mı, sana bakan var mı?” diye sordu. “Anne Nejat Eczacıbaşı o, holding sahibi, sayısız çalışanı var,” dedim yavaşça. “Her şeyi olabilir oğlum, ben bir nasılsın diyeni var mı onu merak ettim” dedi. Aradan zaman geçti, Şakir Eczacıbaşı ile karşılaştım, “Senin annen Dilber mi? Ya o kadın yüzünden biz sürekli fırça yiyoruz abimden (Nejat Eczacıbaşı), çıkarsız bir şekilde ilk defa halimi hatırımı soran Dilber Hanım oldu,” diye.
Büyük patronların bile, çıkarsız hal ve hatırları sorulmuyormuş, ne acı değil mi? Ya romanın baş kahramanı Saba ne yapsın? O da, bu acımasız ve rekabetçi iş dünyasının küçük bir parçasıdır; çalışkan, hırslı ve başarılıdır. Ama çalışma arkadaşı Arya’nın öldürülmesi, onu baş şüpheli yapar. Bu da yetmezmiş gibi, işinden de olur; hem de kendini savunma hakkı bile verilmeden.
Komiser Hikmet, Saba’nın suçlu olduğundan adı gibi emindir; ortağı Burak ise Saba’yı dolaylı da olsa savunacaktır. Neden?
Saba, artık tek başınadır ve kimseye güvenmemektedir. Masum olduğunu kanıtlamaya çalışırken, bir yandan da kendisi ile yüzleşecektir.
Kimi zaman, iş yaşamında edindiği tecrübelerle, kimi zaman da kendi yaşam yolunda edindiği tecrübelerle Arya hakkında araştırma yapmaya başlayacaktır. Ama bu hiç kolay olmayacaktır, çünkü peşinde Komiser Burak vardır.
Arya’nın, hayatta kalan tek akrabası olan amcası ünlü müzisyen Fuat Türker’dir. Bir zamanların ünü, Avrupa ve Amerika’ya yayılmış müzisyen ve kompozitörü Fuat; şimdi kendini evine kapatmış ve dış dünya ile ilişkisini kesmiştir. Acaba Fuat, Saba ile görüşmeyi kabul edecek midir?
Bir Cinayet Senfonisi’ni, başından sonuna kadar merak ve heyecanla okudum. Yazar Burcu Argat, iş dünyasının gerçek yüzünden, toplumsal yaşamda kadın erkek ilişkilerine ve en önemlisi de Türk Müziğinden Klasik Batı Müziği’ne kadar uzanan, alışılmışın dışında bir polisiye roman kaleme almış.
İlkinin devamı niteliğinde çıkacak olan romanını sabırsızlıkla bekliyorum. Umarım bu defa, Saba’nın hayat hikayesine daha geniş yer verir. Bu, Komiser Hikmet ve Burak için de geçerli.
Kitabın Künyesi:
Yayın Tarihi/2018
Baskı sayısı/1. Baskı
Sayfa sayısı/264
Yayınevi/Puslu yayıncılık
Yazar:
En Son Yazıları
- Polisiye Kitap Tanıtım6 Ekim 2019Dokuz yönünde
- Polisiye Kitap Tanıtım20 Şubat 2019BİR CİNAYET SENFONİSİ