Pierre Bayard, bu son derece ilginç kitabında Agatha Christie‘nin Roger Ackroyd Cinayeti romanını inceliyor ve yazarın büyük bir hata yaparak yanlış kişiyi katil olarak suçladığını iddia ediyor.
Zaten kitabın alt başlığı da Agatha Christie’nin Büyük Yanılgısı.
Doğrusu, bu büyük meydan okumanın, sadece Agatha Christie hayranları için değil, tüm edebiyatseverler için yeterince kışkırtıcı olduğu kanısındayım.
Bilindiği gibi, Roger Ackroyd Cinayeti, Agatha Christie‘nin en başarılı eseridir. Roman ona büyük bir ün ve servet sağlamış, edebiyat tarihinin en ünlü yazarlarından biri yapmıştır. Ancak, roman ilk basıldığında, eleştirmenlerin çoğu farklı düşünüyordu. Bir çok kişiye göre, yazarla okur arasındaki yazılı olmayan kuralları çiğnemiş ve resmen hile yapmıştı.
Çok mükemmel bir kurguya dayanan bu roman Agatha Christie‘nin bir başyapıtıdır. Romanı henüz okumamış olanları düşünerek, onları bu zevkten mahrum etmemek için içeriği hakkında fazla bir şey yazmak istemiyorum ama, Bayard’ın daha ilk sayfalarda katilin kimliğini ilan ettiğini belirtmeliyim. Dolayısıyla, eğer bu kitabı okuyacaksanız daha önceden Agatha Christie‘nin yazdığı Roger Ackroyd Cinayet’ni okumanızı tavsiye ederim.
Bayard, sadece katilin kim olduğunu söylemekle kalmıyor, ayrıca romanın kısa ama yeterince aydınlatıcı bir özetini de veriyor. Olaydaki karakterleri teker teker betimliyor. Sonra polisin ve Poirot’nun soruşturmasını anlatıyor. Sonunda da şok finali veriyor.
Kitabın 34. sayfasına kadar süren bu kısımdan sonra, 56. sayfaya kadar, nibeten kuramsal ama örneklerle zenginleştirilmiş bir bölüm başlıyor. Burada anlatılanlar, Agatha Christie‘nin nasıl olup da diğer polisiye yazarlarından farklı bir biçimde gerçeği okurun gözünden saklamayı başardığına ilişkin. Bayard’a göre, Christie bize yalan söylüyor ama biz onun yalan söylediğini anlayamıyoruz. Bunun nasıl olduğunu bu kuramsal bölümde anlatıyor.
Nihayet, 61 sayfadan itibaren Karşı Soruşturma başlıyor. Yani Pierre Bayard’ın soruşturması.
Bu aslında aynı metnin ikinci kez fakat başka bir gözle okunmasından başka bir şey değil. İşte bu ikinci okumada şaşırtıcı çelişkiler ortaya çıkıyor. Poirot’nun ileri sürdüğü bir çok açıklama ve kanıt manasızlaşıyor. Birinci okumada farkedilmeyen bir çok ima ve zorlama ikincide kendini gösteriyor.
Ve Karşı Soruşturma’nın peşine takıldığımızda bambaşka biri katil olarak ortaya çıkıyor.
Ve işin en vahim kısmı şu: Üçüncü bir okuma yapıldığında, Agatha Christie’nin yazdığı metnin de bu bulguları desteklemesi.
Roman gerçekten büyük bir gizem içermektedir.
Romandaki bu şaşırtıcı gizemin sebebi nedir?
Agatha Christie‘nin büyük bir yanlışı mı?
Yoksa dehası mı?
Yapıtlarında en son cümleye kadar okuyucusunu şaşırtmayı başarabilen bu büyük yazarın, ilk basımından yetmiş yıl sonra gerçek katilin ortaya çıkacağı bir biçimde romanını kurgulaması dehanın da ötesinde bir ustalık olarak değerlendirilebilir mi?
Aslında Agatha Christie, kitaptaki gizli gerçeği adeta gözümüze sokarcasına belirtiyordu. Buna rağmen biz onun Hercule Poirot’suna yetmiş yıl boyunca inanmaya devam ettik. Çünkü bize, aslında çılgınca bir mantık yürütmenin eseri olan Poirot’nun sözde kanıtları daha makul gözüktü. Aklımıza hiçbir zaman ondan kuşkulanmak gelmedi. Ama, ünlü dedektif yanılıyordu. Katil onu yakaladığı kişi değildi.
Hatta, yakaladığı kişinin katil olması imkansızdı.
Bayard’a göre, Agatha Christie’nin bu şaşırtıcı romanı en az iki kere okunması gereken ender edebiyat yapıtlarından biridir. Çünkü bu romanda iki ayrı metin içiçe geçmiştir. Bu iki metinden hangisinin asıl metin olduğunu keşfetmek sabırlı okuyucuya bırakılmıştır.
Bu keşif gerçekleştiğinde, kitapta Roger Ackroyd’u öldürmekle suçlanan kişinin aslında masum olduğu ortaya çıkacaktır. Öyleyse, ikinci okuma aynı zamanda alternatif bir soruşturma demektir. Bu soruşturmanın sonunda, yıllardır romanın sayfaları arasında gizlenen gerçek katili bulmak mümkün olacaktır.
Kitabın Künyesi:
Kitabın Adı: Roger Ackroyd’u Kim Öldürdü?
Orijinal Adı: Qui A Tue Ackroyd?
Yazan: Pierre Bayard
Çeviren: Doğan Yurdakul
Basım Yılı : 2003
Yayınevi: Doğan Kitap
Yazar:
- Gencoy Sümer: Zonguldak doğumlu olan Gencoy Sümer, Kabataş Lisesi’ni ve İstanbul Teknik Üniversitesini bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi’nde master ve doktora yaptı. Polisiye Durumlar sitesini kurdu. Halen yayınlanmakta olan Dedektif adlı polisiye e-dergiyi çıkardı. Hem bu dergide hem de Polisiye Durumlar’da birçok öykü ve makalesi yer aldı. İlk romanı Feneryolu Cinayetleri 2017’de yayınlandı ve 2019’da ikinci, 2020’de üçüncü baskısını yaptı. 2019’da yayınlanan Aile Sırrı ve Göl Kıyısındaki Ev adlı kitapları da olan yazar İngiltere’de yaşıyor.
En Son Yazıları
Makale20 Mayıs 2024Femme Fatale Nedir? Edebiyat ve Sinemada Kötü Kadın Tiplemesi
Agatha Christie15 Mayıs 2024Agatha Christie Kitaplarını Hangi Sırayla Okumalısınız?
Makale14 Mayıs 2024Sharon Tate Cinayeti: Roman Polanski’nin Eşinin Korkunç Ölümü
Polisiye Kitap Tanıtım6 Ağustos 2020J.W. Stephenson İle Sahte Banknot Dosyası Romanı Üzerine Söyleşi