Bugün Agatha Christie’nin ölüm yıldönümü

Agatha Christie: Ölüm Sessiz Geldi

12 Ocak 1976…
Londra’ya kırkbeş dakika uzaklıktaki Wallingford kasabasındayız…

Winterbrook House’da sessiz, kederli bir gün…
Az sonra beklenen açıklama geliyor.
Eserleri bütün dillere çevrilen, kitapları İncil’den sonra dünyada en çok satılan, “polisiye romanların kraliçesi“, ünlü yazar, Lady Agatha Mary Clarissa Christie, 86 yaşında, kendi evinde, huzur içinde  hayata gözlerini yummuştur.

İki Londra tiyatrosu bu gece ışıklarını söndüreceklerdi. Bunlar, yazarın oyunlarını oynayan Savoy ve St. Martins tiyatrolarıydı. Savoy’daki 200. gösterimine giren Murder at Vicarage adlı yeni bir oyundu. St. martins’deki Moustrap ise erişilmesi güç bir ekoru tutuyordu elinde. Agatha Christie’nin öldüğü gün tam 24 yıldır sahneden inmemişti.

Agatha Christie’nin Vasiyetnamesi

Agatha Christie, uzun ömrüne yakışacak biçimde, çok yazmış, faal olduğu yıllarda neredeyse her yıl bir best seller üretmişti. 80 tane polisiye roman ve hikaye kitabı vardı.  Kendisinin dediğine göre, aslında daha fazla da yazabilirdi. Her yıla bir kitapla yetinmesinin sebebi vergilerdi. Vergi ödemekten çok, ödediği vergilerin yanlış yerlerde kullanıldığını görmek onu rahatsız ediyordu.

Çok yazmasının yanı sıra, kraliçemiz başarılı bir iş kadınıydı da. İşlerini çok iyi idare etmiş, bu nedenle bir süre sonra  zengin bir insan olmuştu. 1950’de yıllık kazancı 100 bin poundun üzerindeydi.

Agatha, iki evlilik yaptı. Christie soyadı ilk evliliğinden gelir. Kızı Rosalind’in de babası olan Archibald Christie’den boşandıktan bir süre sonra  Arkeolog  Max mallowan’la evlendi. Karı koca 1934’de Oxfordshire, Wallingford’a yerleştiler. Burada, Vinterbrook House’da Thames ırmağının kıyısındaki evde yaşamaya başladılar. Agatha Christie, diğer bütün romanlarını, hikayelerini burada yazdı. Winterbrook’daki günleri, yazarak, okuyarak ve çevrede sevgili Archi’siyle birlikte uzun yürüyüşler yaparak geçti. Agatha’yla Max’in hiç çocukları olmadı ama mutlu bir evlilikleri oldu.

Polisiye romanların kraliçesinin ölümünden sonra açılan vasiyetnamesi kısa ve sadeydi. Doğal nedenlerle öldüğünden, ortada şüphe uyandıracak hiçbir durum yoktu. Agatha Christie bütün servetini, hayattaki tek evladı olan kızı Rosalind’e bıraktı. Bir tek şey hariç. Moustrap….
Agatha Christie, daha o sırada kendisine 3 milyon pound kazandırmış olan Moustrap’ın bütün haklarını torunu Mathew Prichard’a verdi.

İyi ki öyle yapmış. Rosalind, annesinin ölümünden sonra uzun yıllar yaşadı. 2004’de “doğal nedenlerle” öldüğünde 85 yaşındaydı. Sonunda anneannesinin bütün mirasına konan Mathew ise 58 yaşına girmişti.

Ölümünden sonra, İstanbul Pera Palas Oteli‘nde sakladığı iddia edilen anahtar gibi hakkında çıkan söylentilerle Agatha Christie’nin adı etrafında yaratılan gizem yumağı daha da genişledi.

Romanlarının analiziyle ortaya yeni ve şaşırtıcı edebi gizemler çıkartıldı.

Ve hepsinden önemlisi, artık yaşamamasına rağmen hala yeni kitaplarının basılmasındaki esrarengiz hava idi. 1976’dan sonra bir çok romanı ve hikaye kitabı yayınlandı. Bunu anıları, biyografisi, çalışma notları ve yine hikayeleri izledi. Öyle görünüyor ki, John Curran adlı İrlandalı yazarın, torun Mathew’i ikna ederek, Agatha Christie’nin Greenway’deki yazlık evinin çatı katında duran evrakı metrukesini incelemeye başlaması, daha uzun yıllar, “polisiye romanların kraliçesinin” yeni kitaplarıyla bizleri buluşturmaya devam edecek.

Agatha Christie’siz Geçen 39 Yıl

12 Ocak 1976 dan 12 Ocak 2015’e.
Agatha Christie, “doğal nedenlerle” aramızdan ayrılalı bu gün tam 39 yıl oldu. Bugün hala onu okuyor, onu anıyor, onu tartışıyorsak, bir yazar için bundan daha fazla ulaşılacak yer neresi olabilir ki? Bize hayatımızın en keyifli anlarını yaşatan, en mutlu olduğumuz kitapları yazan, yaşamımıza küçücük te olsa bir anlam katan Agatha Christie’yi sevgiyle anıyoruz. Ve diyoruz ki, sevdiğinize, arkadaşınıza, eşinize, çocuğunuza bugün bir Agatha Christie kitabı hediye ediniz.

Sonra kitaplığınıza gidip en sevdiğiniz Agatha Christie romanını alınız. En sevdiğiniz bölümleri tekrar okuyunuz.

Pencere yanındaki bir koltukta, bir fincan iyi demlenmiş çayınızla birlikte.

Kimbilir, belki Miss Marple‘la Mösyö Poirot da size katılırlar.

Gencoy Sümer

Agatha Christie’nin hayatını öğrenmek için tıklayınız.
Agatha Christie’nin bütün kitaplarını öğrenmek için tıklayınız.
Agatha Christie’nin Perapalas Oteli’ndeki sırrını öğrenmek için tıklayınız.
Agatha Christie’nin en iyi beş romanını öğrenmek için tıklayınız. 

Agatha Christie’nin uzun yıllar yaşadığı ve huzur içinde öldüğü ev.

Winterbrook House’daki mavi tabela.

Agatha Christie, 1955’de, torunu Mathew’le.

Agatha ve kocası Max, Wallingford’daki her zamanki yürüyüşlerinden birinde.

Agatha Christie’nin, Winterbrook House’dan birkaç yüz metre ilerde gömülü olduğu kilise mezarlığı.

Yorum yaparken lütfen hikaye ya da filmlerin konusunu açık etmeyin ki her okuyan sizle aynı zevki alabilsin ;)

yorum