Kitap eleştirisi: Lontano-Jean-Christophe-Grange

Kitap eleştirisi: Lontano-Jean-Christophe-Grange

Polisiye kitap Lontano üzerine bir eleştiri yazısı. Farzedin ki dünyanın en ünlü polisiye yazarlarından birisisiniz ve dünyanın gözü üzerinizde; milyonlar sizden gelecek kelimeleri sabırsızlıkla bekliyorlar.

Polisiye kitabınızın kurgusu hazır, olay örgüsü tamamlandı, karakterler bedene ve isme büründü. Bu aşamadan sonra yapılması gereken ilk şey çarpıcı ve merak uyandırıcı ana kelimeyi bulmak olmalı. Buldunuz mu? Şimdi o kelimeyi şöyle dikkat çekici bir resimle birlikte kitap kapağına özenle yerleştirin. Aman ha, renkler çok önemli. Size ve tarzınıza ayak uydurmalı. Unutmayın, siz bir romantik değilsiniz. Pembe ve yeşilden uzak durun. Kırmızı? Biraz da siyah ekleyelim mi? Süper! Ve sırada kendi isminiz. Haydi soyadınıza vurgu yapıp, büyütelim puntoyu. Ve işte hazır!

Tatil valizinin en kolay ulaşılabilir köşesi için alındı ünlü polisiye yazarı Grangé ‘ın kitabı Lontano ve iki gün poşetinden hiç çıkarılmadı. Girip çıktıkça göz poşete takıldı. Üçüncü gün, sokakları kavurup pencerelerden evime vuran sıcak ile bunalımın sınırlarında gezdiğim bir anda daha fazla tutamadım kendimi. Önce bir göz atmaktı niyetim. Sonra, ilk sayfayı okusam mı ki diyerek başladım ve sonuç; valize yeni bir kitap gerekli, ne alsam ki oldu…

Lontano

Merak etmeyin, okumayanları düşünerek, Jean Christophe Grangé’ın, Türkçe’ye Uzak olarak çevirebileceğimiz kitabı Lontano ‘nun hikayesine hiç değinmeyeceğim. Kitabın Türkiye baskısı için kullanılan kapağının, uluslararası baskıdan farklı olduğunu, yazarı ilgi ile takip eden okuyucular hemen farkedecektir. Lontano ‘nun devam kitabı olan, Congo Requiem’in kapağı aslında bu baskı ile uyumlu. Fransa’da çıktı bile. Bize gelişi bir yıl sürer mi dersiniz? Yine de ısrarla Lontano ‘yu okumadım daha, biraz ipuçları derseniz eğer, ilk kitaplarındaki üst düzey muhteşemlikteki performansını son iki kitabında, özellikle de Kaiken’de, kaybettiğini düşündüğüm Grangé için biraz kendini toparladığı bir kitap olmuş Lontano. Yine ilk sayfalarda kim kimdi yahu bulanıklığına neden olan isim kalabalığı, yine kıtalar arası seyahatler, yine kültürler arası geçişler ile bir Grangé kitabında bulunan klasikler. Ve elbette yine kusursuz bir kurgu. Dağılan her parçanın bir yerlerde birleşeceğine olan güven hissi.

Ben kitaplarda fazla diyalog sevenlerden değilim. Beklediğimden az dialog olmasını ise sıkıcı bulurum. Yazar, bu dengeyi, Dan Brown gibi, en iyi ayarlayanlardan biri kanımca. Bu kitapta da çizgisini koruduğunu hissettim. Grangé okurken altı çizilecek, not alacak cümle beklentim olmamıştır hiç. Çünkü Grangé sosyolojik, psikolojik, coğrafik, kültürel ve tarihsel ögeleri birleştirirken hiç edebiyat parçalamak kaygısına düşmez. Ağdalı cümleler kurmaz. Bu da sizi kurgulanan olayın gerçek olduğuna inandırır. Zaten polisiye yazarları listemin en üst sırasında olma sebebi her hikayesinin, ne kadar vahşi olursa olsun, yaşanmış ya da yaşanabilir olma hissini bana ulaştırabilmesinden olmalı.

Sürekli kullandığı bir karakter olmadığından ve hiçbir kitabı kendinden öncekilere bir bağ taşımadığından Grangé, ilk hangi kitabından başlamalıyım acaba denilmeyecek bir yazar. Lakin sevgili okuyucu, Grangé bundan daha iyilerini yazdı. (Laf aramızda daha kötülerini de…) Eğer ki tüm kitaplarını okumuşluğun bana verdiği yetkiye dayanırsam diyebilirim ki bu, yazarın orta halli bir kitabı. Fakat yine polisiyeye gönlümü kaptırmış olmamdan yola çıkarsam Grangé’ın orta hali bile pek çok polisiye yazarı geçinen yazarın en iyi kitabını sollar. Karakterler ilginç, kurgu kusursuz, anlatım akıcı ve özelikle ilk 150 sayfadan sonra sürükleyiciydi. Bir parça eleştirecek olursam, biraz fazla detay ve tasvir sanki bana konudan uzaklaşıyormuşum duygusu yaşattı diyebilirim…

Gelgelelim benim için en önemli konuya, e ben tatilde ne okuyacağım?

Not: Bu yazıyı okuyacak olan sevgili okur, ben bu yazıyı yollamayı unuttuğumu şimdi farkettiğim için siz bu yazıyı sonbaharda okumuş olacaksınız. Tatil bitti bile… Tatilde ne okuduğuma gelince, bir sonraki yazıda görüşmek üzere…

Yazar:

Funda Menekşe

Yorum yaparken lütfen hikaye ya da filmlerin konusunu açık etmeyin ki her okuyan sizle aynı zevki alabilsin ;)

yorum