You are currently viewing Seri Katiller – Ted Bundy 5
Seri Katiller - Ted Bundy 5

Seri Katiller – Ted Bundy 5

Ted’in gençlik dönemindeki en zor çabası, mükemmeliyetçi ve inandırıcı bir karaktere bürünmekti. Gerçek bir yetişkinin özelliklerini dışa vururken, içinde kopan o karmaşık fırtınayı zapt etmek zorlaşıyordu.

Sahte bir kültürleşme değişimi geçiriyordu. Bunun için mimik ve vücut dili üzerinden ciddi çabalar gösteriyordu. En basit yetişkin ilişkilerini başarıyla tamamlamak içindeki çocukla nerdeyse imkânsızlaşıyordu. Ted konuyla alakalı şöyle bir tespit yaptı, “İlişkilerin nasıl yürüdüğünü bilmiyordum. İnsanları arkadaşlık kurmaya iten şey neydi bilmiyordum. Birbirilerinden hoşlanmanın nasıl oluştuğunu anlamıyordum. Sosyal etkileşimin ne olduğunu algılayamıyordum”.

Ted en mutlu anını üniversite yıllarında 400$ a 1958 model vosvosu satın aldığı gün olarak anımsıyordu. O küçük araba Ted için özgürlüğü ifade ediyordu. İstediği zaman arabasını binip yaşantısından uzaklaşabiliyordu. Tıpkı çocuk yıllarında canı sıkıldığında köpeği ile birlikte ormanlık alanda kaçtığı gibi. Ted tam bir vosvos hayranıydı.

Ted üniversiteye başladığı sene evinde annesiyle birlikte yaşıyordu. Annesi o dönemi şu şekilde hatırlıyordu. “O sene notları gayet iyiydi. İlk sene not ortalaması oldukça üst seviyelerdeydi”. Louise hiçbir zaman oğlunun sosyal ortama uyum sağlayamadığını algılamıyordu. Oysa Ted evden okula, okuldan eve giden bir öğrenciydi.

Ted’e göre o yıl ile ilgili hatırladığı yalnızlıktı. “…sosyal yaşantım kocaman bir sıfırdan ibaretti. Çoğu zamanı tek başıma geçiriyordum. Yalnız geçirdiğim bir dönemdi o yıl benim için. Üstelik mahalle arkadaşlarımda artık yanımda değildi”. Üniversitelerde gelenek olan öğrenci birliklerine üye olmayı reddediyordu. Öğrenci birliklerine üye olanların yanında kendisini ne kadar yabancı hissettiğini anımsıyordu. Uzak durma sebeplerini aslında en güzel kendisi ifade ediyordu, “kendimi sosyal açıdan yetersiz buluyordum bu tür ortamlarda. İnsanlarla iletişim kurmakta zorlanıyordum. Kendimi son derece rahatsız hissediyordum”.

Ted sadece kendisine soru sorulduğundan konuşuyordu. Yeni arkadaşlar bulma çabasında değildi. Herkes için sanki görünmez adamdı o yıl. Bundy içgüdüsel olarak kendisini sunma ve ifade etme platformunu sınıf odası olarak belirlemişti. Gerekli yerde konuşma yeteneğini geliştirerek daha entelektüel bir havaya bürünüyordu sanki. Ama diğer öğrenciler anonim kalmaktansa popülariteyi seçiyorlardı. Ted ise daha çok anonim sıfatına giriyordu. Çok hayal kırıklığı yaşıyordu.

Bir gün yeni bir fırsat yakaladığını gördü. Çince eğitimi almak onun için başka kişilerce saygı duyulmasını sağlayacağını keşfetti. İnsanlar ona zarar verme ihtimalleri olmadan yakınında duruyorlardı. Bunun zorluklarını ve ne kadar zaman alabileceğini düşünmüyordu bile. Ted Çinceyi kendisine sunulan yeni bir fırsat olarak görüyordu.

Sonbaharda Washington Üniversitesine bağlı olarak Çin eğitimi için Seattle a geçişini yaptırdı. Hala öğrenci birlikleri ile ilgili düşünceleri değişmediği için, yurtta kalmaya başladı. Ama yeni bir dünyadaydı sanki. Kalabalık nüfuslu bu Üniversitede çok daha rahat hissediyordu kendisini. Eğitiminde yükselen bir grafik çiziyordu. Bir Çin restoranını işletmeye başladı, Çin çubuklarını ustaca kullanmaya başladı ve birkaç yeni arkadaş edinmeye başladı.

Ted “halka açılıyordu” artık. Entelektüel, zeki, esprili, ciddi, sağlıklı ve yakışıklı bir Ted Bundy olmaya başladı. Soğukkanlı bir özgüven gelişmeye başladı. Bir bakışla kızların dikkatini çekiyordu. Ted kadınları karizmasıyla artık üzerine çekiyordu. Kadınlar arı misali arı kovanının etrafında dolanırcasına Ted’in çevresindeydi. İlk gerçek kız arkadaşıyla bu yetenek periyoda ara vermiş olacaktı.

O sene Ted’in ismi çeşitli soygun vakalarında, Polis kayıtlarında şüpheli olarak adı geçmiştir. Ancak hiç birinde ispatlanamamıştır. Bir sene sonra Washington Üniversitesine geçiş yaparak, öğrenimini orada devam ettirdi. Masraflarını karşılayabilmek için çeşitli küçük çaplı işlerde çalıştı, örneğin Otobüs muavinliği, Ayakkabı satıcılığı gibi. Ama hiçbir işyerinde uzun soluklu çalışamadı. İşverenler kendisini, sık sık işe geç kalan, güvenilir kişiliği olmayan biri olarak tanırlardı.

Yazar:

Arkın Gelişin

Yorum yaparken lütfen hikaye ya da filmlerin konusunu açık etmeyin ki her okuyan sizle aynı zevki alabilsin ;)

yorum